LAF TAŞIMAYIN, KALBİNİZDE HAK TAŞIYIN

 

Değerli okuyucularımız, herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.

Resûlullah (s.a.v.), şu hadisiyle gıybet, dedikodu, sû-i zan ve özel halleri araştırma gibi mümine yakışmayan durumlardan uzak durmayı emretmiştir:

“Birbirinizin gıybetini yapmayın. Gizli hallerinizi araştırmayın. Çünkü her kim insanların gizli hallerini araştırırsa Allah da onun gizli hallerini araştırır ve sonunda onu evinde bile olsa rezil eder.”

Ne yazık ki bugün yalan, iftira, gıybet ve dedikodu bir hastalık hâline gelmiş; bazıları tarafından algı operasyonları yürütülerek birey ve toplumun huzuruna büyük zararlar verilmektedir.

Peki, bunca hadis ve ayette açıkça yasaklanmasına rağmen insanlar neden hâlâ yalan, gıybet ve dedikodu değirmenine su taşır? Allah’tan ve Peygamber’den haya etmezler mi? Yüce Kur’an’ın bu konudaki ayet ve mesajlarına hiç mi itibar etmezler? Allah’tan hiç mi korkmazlar?

Topluma, insanlığa, kardeşliğe ve huzura zarar veren; şeytan ve nefsin tarafını tutarak bu hastalığı yayan kişiler ne yazık ki bugün toplumun içine bir sarmaşık gibi dolanmakta ve adeta toplumsal bir zehirlenmeye sebep olmaktadır. Dünya ve insanlık, diliyle kendine engel olamayan; yalan, gıybet ve dedikodu illetinden uzak duramayan basiretsiz, cahil ve Allah’tan korkmayan bu kişilerden büyük zarar görmektedir.

Değerli okuyucularımız, topluma bu hastalığı bulaştıran; diliyle yalan, gıybet ve dedikodu yayan kimselere sesleniyorum: Cenâb-ı Allah size emrediyor, “Yapmayın!” diyor.

“Allah’a ve ahirete iman eden ya hayır konuşsun ya da sussun.”

(Buhârî, Rikak, 23)

Gıybet; bir kardeşimizi hoş olmayan sözlerle anmak, yokluğunda onun onur ve haysiyetini zedelemek, kul hakkına girmektir. Gıybet; güveni, samimiyeti, huzuru ve muhabbeti, birlik ve beraberliği yıkan bir mızraktır. “Mümine yakışmayan, bireyi ve toplumu sarsan çirkin bir davranıştır.

Bu yüzden Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurarak gıybeti haram kılmıştır:

 

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü bazı zanlar günahtır. Birbirinizin özelini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının.”

Kişi toplumun aynasıdır. Yüce Kur’an ise bu dinin ve insanlığın anayasasıdır. Bu anayasanın sahibi de Cenâb-ı Allah’tır. Bugün dünya ve insanlık için en büyük tehdit olan bu hastalıkla mücadele etmek için herkesi diline ve kalbine sahip çıkmaya; şeytan ve nefsine değil, Allah’ın emir ve yasaklarına yönelmeye davet ediyoruz.

İman etmiş bir mümin, laf taşımanın ağırlık ve azabından haberdar olandır.

“Yüce Rabbim, cümlemizi yalan, gıybet ve dedikodu yapan insanların şerrinden korusun. İnşallah.